Diyarbakır’da Gezilecek Yerler

Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri kıyısında, Diyarbakır Kalesi ile nehir vadisi arasında yer alan yaklaşık yedi yüz hektarlık verimli arazidir. Halk arasında Şeyh Matar Camii olarak bilinir fakat kaynaklarda adı Kasım Bey Camii veya Kasım Padişah Camii olarak da geçmektedir Bu festivaller, yerel sanatçıların ve zanaatkarların eserlerini tanıtmasının yanı sıra, şehrin geleneksel müziğini ve danslarını da sahneleme fırsatı bulur. Bunun yanı sıra, kadayıf dolması, içli köfte ve çiğ köfte gibi geleneksel tatlar da mutlaka denenmesi gereken lezzetlerdir Osmanlı dönemine ait bu han, tarihi atmosferi ve mimarisiyle dikkat çekiyor. Köprünün ilk yapım tarihi ile ilgili farklı türde görüşler vardır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Diyarbakır 12’inci Valisi İskender Paşa tarafından 1551 yılında yapılan tarihi dokusuyla dikkati çekiyor MÖ.69 yılın¬da BüyükTigran Roma ile yaptığı savaşta ağır bir yenilgiye uğramış, sonuçta Diyarbakır Roma egemenliğine girmiştir. Bu kuşatma sırasında destansı bir savaş yapıldığından söz eden Ammianus iki ordunun binlerce kayıp verdiğini ve sonuçta Roma hakimiyetindeki Amida kalesinin Sasani saldırılarına dayanamaya¬rak teslim olduğunu aktarmaktadır Diyarbakır;Fırat ve Dicle’den ismini alan Mezopotamya’da”Bere- ketli Hilal” olarak nitelendirilen bölgenin “iki uzak ucunun birleştiği, kuzeye doğru en çok sokulduğu ve en büyük genişliğe eriştiği orta kesimini oluşturmuştur.” Verimli toprağı ve toprağa hayat veren Dicle Nehri ile tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar; birçok ilke ev sahipliği yapmış, uygarlıkların doğuşuna ve yok oluşuna ta¬nıklık etmiş, birikimi ile kültürlere ışık tutmuş ve onları beslemiştir Diyarbakır’da akşamı sadece gezmekle kapatmak büyük hata, çünkü bu şehir akşam açılıyor. Diyarbakır’da Ne Yapılır ? Ben de Diyarbakır’ı gezerken önce klasik rotayı yaptım: Ulu Camii → Hasan Paşa Hanı → Dört Ayaklı Minare → surlar Bu buluntular, Çayönü’nün Neolitik dönemde önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Diyarbakır, Bizans İmparatorluğu’nun önemli bir dini ve kültürel merkezi olmaya devam etmiş, bu dönemde Süryanice dili ve kültürü gelişmiştir Coğrafi Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğü tarafından geliştirilen Gezi Rehberi, açık kaynak kodlu yazılımlar kullanılarak oluşturuldu. Belediye, 7 gün 24 saat erişilebilir harita tabanlı web Gezi Rehberi uygulamasını yurttaşların kullanımına sundu Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı iş birliğiyle geliştirilen uygulama sayesinde kullanıcılar, cep telefonu gibi mobil cihazlardan erişebilecekleri bu rehber aracılığıyla kentin tarihi ve kültürel mekânlarına kolaylıkla ulaşabiliyor Şehrin istasyon ve Elazığ yolu bağlantısını sağlamak amacıyla surlarda iki yeni kapı (Dağ Kapı ve Urfa Kapı) açıldı ve geniş bulvarlar inşa edildi. Şehirde, Emevi valileri tarafından cami, medrese ve saray gibi yapılar inşa edilmiştir. Çayönü’nde yapılan kazılarda, o dönem insanlarının kullandığı çeşitli aletler ve mimari yapılar ortaya çıkarılmıştır Geç Tunç Çağı’nda (MÖ 1600-1200) ise Diyarbakır, Asur İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. 13. yüzyılın ortalarında ise Diyarbakır, Moğol istilasına uğramıştır. Ali Emiri Efendi, Sait Paşa, Süleyman Nazif ve Ziya Gökalp gibi önemli şahsiyetler bu dönemde Diyarbakır’da yetişti Diyarbakır’a çocukla, eşle, anne-babayla ya da kalabalık aile olarak geldiğinizde ilk ihtiyacınız olan şey aslında “lüks otel” değil, güvenli, merkeze yakın, geniş odalı ve aileyi yormayan bir konaklama oluyor. İçeri girdiğinizde ilk karşılayan şey sıcak bir “hoş geldiniz”, sonrasında düzenli bir oturma planı, hemen ardından da çay / ikram / sohbet oluyor Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden biri olup, köklü tarihi ve zengin kültürel mirası ile öne çıkmaktadır. 1085 yılında Büyük Selçukluların şehri fethiyle birlikte, Diyarbakır Türk-İslam kültürünün önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir Çünkü fiyatlar bazen tarihe ve mekâna göre değişiyor. Çünkü Diyarbakır’ın tarihini, inanç kültürünü ve taş mimarisini aynı avluda görüyorsun. Benim kişisel notlarımda şöyle yazıyor: “Dört Ayaklı Minare, sadece fotoğrafı çekilecek bir eser değil; etrafında birkaç dakika durup Sur içi hayatını izleyeceğin bir nokta.” Çünkü tam burada esnaf geçiyor, çocuklar oynuyor, turistler durup soruyor, rehberler hikâye anlatıyor Mezopotamya’nın kuzeyinde bulunan ve Dicle Nehri’nin kenarında yer alan Diyarbakır, zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. ¬landırılan yerleşik hayata geçiş ilk olarak Ergani İlçesi Sesverenpınar köyünde bulunan Çayönü Tepesi’nde görülmektedir. M.Ö. 3000 de bölgenin ilk medeni ahalisi olan Hurriler Diyarbakır da egemenliklerini sürdürmüşlerdir Here is more info on diyarbakır YetişKin buluşmaları take a look at the webpage.